Ülkenin farklı illerinden Ağrı’ya gelen doğa tutkunları, Ağrı Dağı, tarihi İshak Paşa Sarayı ile Diyadin Kaplıcaları gibi tarihi ve doğal güzellikleri gezip fotoğraflıyor.
Doğu Anadolu Bölgesi’nin önemli tarihi ve doğal güzelliklerinin bulunduğu Ağrı, yılın her mevsimi ziyaretçilerin gezi rotası arasında yer alıyor.
Özellikle son yıllarda bölgeye ilgi gösteren fotoğraf tutkunları, bu sene de karın yağmasıyla beyaza bürünen tarihi ve doğal güzellikleri yerinde görmek için bölgeye gelmeye başladı.
İstanbul, Kocaeli, Sakarya gibi batı illerinden grup halinde kente gelen fotoğraf tutkunları ilk olarak UNESCO’nun Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Osmanlı yadigarı tarihi İshak Paşa Sarayı’nı geziyor.
Ardından 5137 metrelik rakımıyla yurdun en yüksek noktası olan Ağrı Dağı’nın yakınlarına giden fotoğrafçılar, arazide otlayan atlar ile dağın fotoğraflarını çekerek vakit geçiriyor.
Diyadin ilçesindeki Murat Kanyonu ile jeotermal alanda yerin altından çıkan sıcak suyun bulunduğu kaplıca alanını gezen fotoğraf tutkunları, buradaki doğal güzellikleri fotoğraflıyor.
Bölgenin sahip olduğu tarihi ve doğal güzellikleri fotoğraflayanlar, il merkezine bağlı Başçavuş köyünde barajın yapılmasıyla su altında kalan yapılardan geriye kalan minareyi de ziyaret ediyor.
Minare, kar ve buzla kaplı baraj gölünün çevresini gezenler, hem Balık Gölü’ne yakın köylerde yaşama dair fotoğraf çekiyor hem de gittikleri köylerde yeni doğan kuzuları sevip vatandaşlarla sohbet ederek keyifli vakit geçiriyor.
Sakaryalı fotoğraf tutkunu Hüseyin Can, AA muhabirine, özellikle İshak Paşa Sarayı’nı görmek için Ağrı’ya geldiğini söyledi.
“Fotoğrafçılar için ideal bir destinasyon”
Kentin turistik destinasyonuna dikkati çeken Can, “Bu geziyle Ağrı’yı keşfedebildiğimiz güzel destinasyonlarla karşılaştım. Kaplıcaları da çok beğendim. İshak Paşa Sarayı zaten başlı başına harika bir tarihi eser. Fotoğrafçılar için ideal bir destinasyon. Herkesi buraya bekliyorum. Bu benim buraya ilk gelişimdi ve çok memnun kaldım. İkinci bir defa da gelmek istiyorum. Ağrı Dağı da harikaydı. Dağın çevresinde otlayan atlar ayrı bir heyecan kattı.” diye konuştu.
Bursa’dan gelen Hüseyin Gediklioğlu ise kentin havası, doğası ve insanının çok iyi olduğunu anlattı.
Gezdikleri her yeri çok beğendiğini dile getiren Gediklioğlu, “Gelip görülmesi gereken yerler, anlatmakla olmuyor. Yaşanılması gereken bir yer. Herkesi buraya davet ediyorum. Doğası harika.” dedi.
İstanbul’dan gelen Gülhiz Arslan Öztürk de havanın soğuk olduğunu ancak çok güzel fotoğraflar çektiklerini belirtti.
Fırsat buldukça Ağrı’ya geldiğini dile getiren Aslanöztürk, şöyle devam etti:
“Manzara çok güzel. Her yer bembeyaz. Doğa da harika ve kar çok güzel. Havanın soğuk olduğuna bakmıyoruz, yılmıyoruz, fotoğraf çekiyoruz. Ortalama 2 ayda bir Ağrı’ya geliyorum. Doğası ve insanları çok güzel, fotoğraflar da çok güzel. 3 gün boyunca fotoğraflar çektik. Mutluyuz ve mutlu döneceğiz inşallah.”
“Hiç unutulmayacak anılarla evimize dönüyoruz”
Ayşe Çalışkan ise gruptaki herkesin bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerini çok beğendiğini, ilkbaharda da bölgeye gelmeyi düşündüğünü aktararak, şunları kaydetti:
“Buralar hayatımda gezip gördüğüm en güzel yerler olabilir. İhtişamlı Ağrı Dağı’nın önünde çok güzel manzaralara şahitlik ettik. Murat Nehri’ne gittik. Diyadin Kaplıcaları inanılmaz etkileyici bir manzara sunuyordu. Çok keyifli bir gezi oldu. Hiç unutulmayacak anılarla evimize dönüyoruz.” ifadelerini kullandı.